GÖRÜNTÜLÜ

Uluslararası isimlerden Wan'daki darbeye tepki

AKP-MHP iktidarının Wan'daki darbesine uluslararası alandan da tepkiler geliyor.

Avrupa Parlamentosu (AP) Parlamenteri Nikolaj Willumsen, İskoçya İşçi Sendikaları Konfederasyonu Başkanı Mike Arnott, Amerikalı küresel çatışma analisti Dr. Thoreau Redcrow ve eski AP Parlementeri AP Onursal üyesi Jurgen Klute ile Yekbun Alp, Medya Haber'e açıklama yaparak, darbeyi kınadı.

Nikolaj Willumsen:

"Türkiye insanının demokratik tercihleri saygı görmelidir. Bu ayni şekilde Wan halkı için de geçerlidir. Wan halkının DEM Parti'yi belediye başkanlığına seçmesine tanık olduk. Wan halkının bu tercihi Erdoğan ve hükümeti tarafından kesinlikle reddedilemez. Türkiye’de yaşayan toplumların tercihlerine saygı duyulduğundan emin olmamız gerekiyor. Şu anda yaşananlar hiçbir şekilde kabul edilir değildir. Daha seçimlerin üzerinden 2 gün geçmeden, Erdoğan Türkiye’deki halkların demokratik tercihlerine saldırmaya başladı. Avrupa Parlamentosu'ndan, açık ve net bir şekilde Türk devletinin yaptıklarını şiddetle kınıyorum ve Türk devletine Türkiye’de yapılan seçim sonucunda halkın tercihlerine saygı duymaya çağırıyorum."

'TÜRKİYE'DE DEMOKRASİ YOK'

Mike Arnott:

"Wan’da DEM Parti seçilmişine yönelik yapılanlara izlemek üst düzeyde bizleri kızdırmıştır. DEM Parti'nin adayı yüzde ellinin üzerinde bir oranla seçimi kazanmasına rağmen, AKP 2019’da yaptığını yeniden yaptı. Bu demokrasi adına bir utanç kaynağıdır. Demokrasiyi yerle bir eden bir yaklaşımdır. Yaşananları kınıyoruz. Yapılan seçimin demokratik olduğunu düşünmüyoruz. 2019'da HDP’nin başarısı üzerine yaptıklarının aynısını yeniden yapıyorlar. Kendi yandaşlarını, demokratik olarak seçilen insanların yerine AKP’den yerleştiriyorlar. Büyük bir utanç kaynağı. Avrupa Konseyi'nin Türkiye’deki seçimleri demokratik olarak gördüğünü duyurduğu bir açıklama yaptığını duyduk, fakat Wan’da da gördüğümüz gibi Türkiye’de demokrasi olmadığını gördük. Seçilmişlerin Kürt olması nedeniyle, AKP’den atanmış kişileri göreve getirmeleri büyük bir utanç kaynağıdır. Demokrasinin evi olduğunu iddia eden Avrupa Parlamentosu'ndan bu yaşananları kınamasını bekliyoruz."

'KÜRTLER BAŞARDIKÇA TÜRK DEVLETİ SALDIRIYOR'

Dr. Thoreau Redcrow:

"Batı dünyasının Türkiye’de neler yaşandığını görmesi çok çok önemlidir. Türkiye tarihini bilenler hatırlar ki; ne zaman ki bir Kürt partisi seçimlerde başarı gösterir, Türk devleti o başarıyı kazana partiyi kapatmaya çalışarak veya yasa dışı bırakarak başarısını gölgede bırakmaya çalışır. Avrupa konseyinin yaptığı açıklama ile batılı medyada Türk demokrasisinin sağlıklı olduğunu gördük, aslında Türkiye’den yetkililerin yapılan açıklamalarda da dünyayı kandırmaya çalıştığını açıkça gördük. Erdoğan’ın hatalar yaptık ve bunları düzelteceğiz açıklamalarının ucunun nereye gittiğini gördük. Erdoğan ile ilgili her zaman söylediklerine değil yaptıklarına dikkat etmek gerekiyor. Söylediğinin aksini yapan birisidir. Seçimden iki gün sonra oyların yüzde 50'den fazlasını alan Abdullah Zinan’ın yerine başkasını koymaya çalıştıklarını dünya görüyor. AKP Wan’ı bir test alanı olarak kullanıyor. DEM Parti'nin seçilmişlerini önce burada etkisizleştirmeye çalışacaklar ve eğer bu tutarsa bunu tüm Kurdistan bölgesine yaymayı planlıyorlar. Eğer toplum yeterli tepkisi göstermezse, batıdan ve Türkiye içinde tepkiler yükselmezse bunu diğer şehirlerde de yapmaya devam edecekler. Bunu daha önceki yıllarda da yapmışlardı, buna engel olmalıyız. Bu kabul edilemezdir ve herkes buna karşı tepkisini net bir şekilde ortaya koymalıdır. Erdoğan her zaman halkın tepkisinden önce harekete geçip kendi emellerini empoze etmeye çalışıyor bunun önünü almalıyız."

'TÜRK DEVLETİ HEMEN GERİ ADIM ATMALI'

Jurgen Klute:

"Türkiye’de muhalefetin başarısını tebrik etmek istiyorum. AKP ve Erdoğan partisi yerel seçimlerde büyük bir hezimete uğratıldı, bu büyük bir kazanımdır. AKP ardından hiç de kabul edilemeyecek bir şekilde Kürt bölgelerinde saldırıya geçmiştir. Özellikle Wan’da Abdullah Zeydan yüzde ellinin üzerinde oy almasına rağmen adaylığı düşürüldü. Bu kesinlikle kabul edilir değildir. Seçimlerden önce kendisinin başvurusu kabul edilmiştir ve onaylanmıştır. Başarılı olmasının ardından kendisine yönelik bu yapılanı kabul etmiyoruz, sırf başarılı oldu diye ve kendisi Kürt seçmeni temsil ediyor diye bunlar yapılıyor. Kendisinin başarısı AKP’den daha büyüktür. Bence AKP ve Türk devleti derhal yaptıklarını Wan’da sonlandırmalıdır, bu yapılanlar demokrasiye zarar veriyor, bölgedeki sorunları derinleştiriyor. Türk devleti kayyuma verdikleri görevi derhal geri almalıdır. Umarım, Türk devleti geri adım atar, ve seçimin sonuçlarına saygı duyan bir pozisyonda olur. Demokrasi demek seçimlerin sonuçlarına saygı duymak demektir. Eski bir Avrupa parlamenteri olarak, Türk devleti ve AKP’ye çağrım, Wan’da halkın iradesine saygı duymaları ve bu saldırıyı durdurmaları."

'DEM PARTİ'Yİ KUTLUYORUZ'

Yekbun Alp:

"Öncelikle kardeş partimiz, DEM Parti'nin tarihsel başarısını kutlamak istiyorum. Türk devletinin tüm baskısına rağmen Kürt bölgelerinde çok büyük bir başarı elde ettiler. Bu başarının ardından, Erdoğan’ın Kürt bölgelerine baskısı arttı. Kürt bölgelerinde halk AKP ve MHP’ye hayır diyerek bu yönetimleri istemediğini açıkça ortaya koymuştur. Şu anda seçimin sonuçlarına saygı duyulması çok önemlidir, insanların sesi bastırılamaz. DEM Parti'ye yapılanlar adaletsizliktir. Wan bölgesinde DEM Parti adayı oyların çoğunluğunu aldı fakat AKP adayına görev verildi, bu Türkiye’nin demokrasi sürecine vurulmuş bir darbedir ve oy veren insanların iradesine yönelik bir gasptır. Uluslararası bir temsilci olarak sorumluluk hissediyor ve bu durumu kınıyorum. Benim partim de DEM parti ile dayanışmaya devam edecek, Wan halkı kendi hakkı için mücadelesini yürütmektedir. Ayrıca dış dünya da sözler söylemek yerine insanların hakkını gasp eden Türkiye’ye yönelik artık harekete geçmelidirler. Partimiz kısa süre içinde İsviçre dışişleri bakanına bir soru önergesi verecek. Bildiğiniz gibi İsviçre dışişleri bakanı Türkiye’nin demokratik bir ülke olduğunu savunmuştu, fakat bu yaşananlardan sonra bize cevabı ne olacak, diye göreceğiz çünkü bu yaşananlar demokrasiden çok çok uzak olaylar."